page-header

Müzelerde Artırılmış Gerçeklik: Sanata Hayat Vermek

Müzelerde Artırılmış Gerçeklik: Sanata Hayat Vermek

Teknolojinin yaşamımızın her alanına hakim olduğu günümüzde, sanat ve Artırılmış Gerçeklik (AG) enfüze bir güç olarak karşımıza çıkıyor. Hatta müzelerin müstesna salonlarında böyle bir devrimin kendini göstermesi artık kaçınılmazdı. Müzeler, geçmişin mağrur muhafızları, sergilenen eserlere can vermek üzere günbegün çağın teknolojisiyle donanmaya başlamış ve yaşayan bir ruh kazanmıştır. Artırılmış Gerçeklik de işte tam bu noktada, fiziksel olanı dijitalin diliyle bütünleme becerisi sayesinde bu dönüşüm süreci ve istencinin etken aracı halini almış ve bizi, sanatın artık dinamik, etkileşimli ve daha önce tahmin dahi edilemez açılardan merak uyandırıcı olduğu yeni bir çağa taşımaktadır.

 

Artırılmış Gerçeklik Sahnesine Göz Atalım

Müzelerin sessiz koridorlarında adımlarken bir beklenti rüzgârı gelir bizi sarar. Ne yazık ki, eserler, her ne kadar düzgün bir sınıflama ile konumlanmış, en sade ve anlaşılır açıklamalarla donatılmış olsunlar, zamansallığı anlatmak için uzman perspektifi ve geniş hayal gücü gerektirir. Bu nedenle, çoğu zaman müze gezileri büyük bir sessizlik içinde, tıpkı bir kutsal alana girmiş halde, teşhir edilen ögelerin taşıdıkları anlam tam anlaşılamadan, yeterli bağlantılar kurulamadan, sessiz, itaatkar bir hayranlık ve takdirle tamamlanır.

Günümüzün dijital çağında ise deneyim, işte bu beklentinin karşılık bulduğu, can ve vücut bulmuş sesidir. Müzelerde Artırılmış Gerçekliğin kullanılmasını köklü bir devrim olarak nitelendirmeliyiz. Sanatla sessiz etkileşimimiz, onu algılayışımız, büsbütün ona artık dokunabildiğimiz, sırlarını keşfetmek için onunla konuşabildiğimiz, kulak verebildiğimiz, yani algımızın akıldan önceki en büyük unsurları olan duyularımızı tamamıyla işleve sokabildiğimiz, bütün bunları ise çoktandır bekliyormuş gibi, sessiz bir devrimin parçası olarak doğal karşıladığımız bir noktaya gelmiştir. Geleneksel sergilerin durağanlığı, dijitalin gücüyle yeni bir soluk kazanmış, seyircinin deneyimi, yaşanan gerçekliğe yaklaşmış ve katbekat artmıştır.

Klasik bir tablonun karşısında durduğunuzu hayal edin. AG’nin yardımıyla sanat eseri hayat bulacak, canlanmış unsurlarla kendi hikâyesini kendisi anlatacak ve/ya sanatçının tekniği hakkında içgörüler sağlayacaktır. Önceleri yalnız edilgen bir gözlemci olan meraklı gözler, artık etkin bir katılımcı olmuş, sanatın renkli katmanları arasında hayranlık içinde bir keşfe çıkmaya hazırdır.

 

Edilgen Gözlemden Etkin Katılıma Geçiş

AG’nin en önemli niteliklerinden biri kuşkusuz nesiller arasında köprüler kurabilmesidir. Dijital dünyaya alışkın genç nesiller, sanatın temasa yanıt verebildiği bu dünyaya kendilerini doğal ve tanıdık bir kolaylıkta kaptırabilirler. Artık müze içerisinde tarihin her kalıntısı, onların diliyle konuşmakta, öykülerini onlara bildikleri teknoloji dilinden anlatabilmektedir.

Tarihî bir esere akıllı telefonunuzu yaklaştırdığınızı gözünüzde canlandırın. İşte, birdenbire, tarihî bu nesneler, dijitalin sonsuzluk perdesi üzerinde yeni, ebedi bir cisim kazanmış, geçmişin sırlarını anlatmak için sizinle göz göze gelmeye hazırdır. Artırılmış Gerçeklik bir nevi zaman makinesidir; ziyaretçiler onunla tarihî anlara tanıklık edebilir, bu sayede hem deneyim keyifli bir hale gelir hem de artık öğrenmek de dinamik, sürükleyici bir süreç halini alacaktır.

Eğitim ve Kültürün Anlaşılmasında Kolaylık

Eserlerle etkileşimde bulunma olanağı şüphesiz oldukça cazip bir özellik; öte yandan, bu özelliğin eğitimin kalitesini artırmak için bir fırsat olduğu da açıktır. AG sayesinde eğitim yolculuğunu dinamik bir bilgi serüvenine dönüşme imkânına sahiptir. Öğrenciler, tartıştıkları konuların içeriklerini daha derin bir şekilde anlayabilecek; tarihî olaylar, sanat akımları ve hatta doğa olaylarının bilimsel olarak açıklanmasında AG’nin ufuk açıcı dünyasından yardım alabilecektir.

Dahası, Artırılmış Gerçeklik, kültürler arasında bir köprü olarak kullanılma potansiyeline de sahiptir. Örneğin, bir müzeye gelmiş ziyaretçiler antik kalıntıların restorasyonuna, kayıp medeniyetlerin yeniden inşasına ve/ya etkisi sınırlar aşmış bir sanat eserinin yeniden can bulmasına tanık olacaktır. Bütün bu potansiyel, kültürel çeşitlilik ve mirasın daha derinden takdir edilmesi için teşvik edicidir.

Geleceğin Resminin Çizildiği Kanvas

Teknoloji durmaksızın ilerlerken müzelerde artırılmış gerçeklik ve sanatın birlikteliği de sayısız olasılığa gebe bir gelecek sunuyor. Her kesimden insan için sanat ve mirasa erişilebilirliğin artırılmasından sanatın ve mirasın birçok sanatçı ve teknolojilerin iş birliği içinde yepyeni düşlemler ve imgelemle yeniden ele alınmasına, geleceğin kanvasında gerçekle sanalın harmanlandığı, bütünleştiği ve bu sayede sınırsızlaştığı heyecan verici bir dünyanın tasvirine bakıyoruz.

Bütün yazdıklarımızı kısaca ifade etmek gerekirse; artırılmış gerçekliği benimseyen müzelerin tarihî köklerini yadsımadıklarını, bilakis, sergilerini çağa uygun bir dile, onu dinleyen, onunla ilgilenen, onun hassasiyetlerine önem gösteren, bununla birlikte de geleceğin inşasında aktör olabilecek bir mevkiiye taşıdıklarını; dahası, içeriklerini ilgi çekici ve alakadar kıldıklarını söylemek mümkündür.

Artırılmış Gerçeklik, sanata hayat veriyor. Sanatı, statik bir kalıntının ötesine taşıyıp dinamik, pek çok açıdan incelenebilir, etkileşilebilir ve evrime açık bir başyapıt haline getiriyor. Kültürel yakınlaşmanın büyük bir devinim yakaladığı, yeni bir güneşin yükseldiğine tanık olduğumuz günümüzde, bir şeyi kesin olarak söyleyebiliriz: Artırılmış Gerçeklik bir araç olmaktan çok daha fazlası; zamanın ve mekânın ötesinde erişilebilirlik, etkileşim, ilgi ve sanata karşı derin bir takdirle bizi birbirimize bağlayan rengârenk bir dünyanın anahtarı.

Artırılmış Gerçeklik ile sınırları ortadan kaldıran; kültür, tarih, sanat ve çevrenin etkileşimini bütünsel bir yaklaşım ve etkileyici bir anlatımla hikâyeleştiren deneyim müzelerimiz, sizleri unutamayacağınız zaman yolculuklarına çıkarmaya hazır! İstanbul, Sultanahmet Meydan’ında yer alan Ayasofya Tarihi Müzesi, binyıllık abidenin yaşantısını çok yönlü bir şekilde ele alıyor ve tarihin bildiğimizi sandığımız ama tozlu birçok katmanına taptaze bir ışık tutuyor. Efes Antik Kenti’nde Efes’in hem mitolojik hem de kültür tarihini sürükleyici bir anlatımla sunan Efes Deneyim Müzesi ise hayal gücünün ötesinde, binlerce yıllık bir yaşam sahnesine katılmanız için sizi çağırıyor.

Teknolojinin en son donanım ve araçlarından yararlanan Deneyim Müzelerimiz hakkında daha fazla bilgi almak ve yepyeni bir Ayasofya Camii ve Efes Antik Kenti deneyimi yaşamak için Ayasofya Tarihi Müzesi İstanbul ve Efes Deneyim Müzesi satış noktalarından veya www.demmuseums.com adresinden hemen online olarak bilet satın alabilirsiniz. Bilet satın almak için TIKLAYINIZ.